Enteresan bir başlık olsun diye yazmadım. Ancak doğru olan bir şeyler var mı diye düşündüğümde, aklıma DEVE geldi nedense..
18 yıldır çalıştığım bu sektörde eminim benden önce de meslektaşlarımız aynı dertler ve sıkıntıları yaşıyor aynı eleştirileri yapıyorlardı. Ancak sorunun neresinden tutsanız elinizde kalacak cinsten. Problemlerin hangisini yazmaya başlasam diye düşünürken hep biraz bekliyorum, ve önem sırasını karıştırıyorum.
Sektörün temel sorunlarından bir tanesi tabi ki eğitim, gerek akademik gerekse mesleki eğitim veren kurum, kurs, vb. yerler..
İkinci en önemli sorun sektör ve müşteriler arasındaki ilişki (ücret ve yapılan işe müdahale)
Üçüncü olarak ülkenin mevcut eğitim seviyesi, algı düzeyi, tüketim alışkanlıkları vs..
Dördüncü sırada ise program ve bilgisayar kullanarak tasarım yapanlar ile tasarım eğitimi almış mektepli tasarımcılar arasındaki amansız kavga ve tartışmalar.
Beşinci koltukta oturan sorun ise kalifiye eleman ihtiyacı ile, iş arayıp bir türlü iş bulamayan bir kitle.... (hala anlayamadığım bir konudur)
Altıncı kulvarda ise grafik tasarımcıların, grafik operatörlerin çalışma koşulları ile ücret talepleri arasındaki uçurum...
Yedinci kangren konu ise grafik tasarım ve grafik operatörlüğünün belli bir kitle tarafından uzmanlaşılması gereken bir meslek değil de, iş aralarında ve akşamları yapılacak bir iş olarak görülüyor olması.
Sekizinci ve en hassas olduğum sorun ise meslektaşlar arasındaki kopukluk, bir çekememezlik halleri, program ve teknik konularda bilgilerin saklanması (turşusunu kuracaklar sanki) sorunu. Tabi buna ilave olarak da bilmedikleri konular hakkında çok kesin yargı ve hükümlerde bulunarak bilimsel olarak test ve tespit edilmemiş şeyleri savunmaları ve bunu başkalarına dayatmaları...
Dokuzuncu problemimiz ise baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası işlemlerde bir kalite ve standardizasyonun olmaması...
Durduk yere niye böyle bir yazı yazdım diye düşünebilirsiniz..
Ancak Eylül-Ekim ayında yapılması planlanan masaüstü yayıncılık sempozyumu girişimi isimli bir etkinlik-çalışma var.
http://www.masaustuyayincilik.org/ ve https://www.facebook.com/groups/muysempozyumgirisimi/ adreslerinden bu faydalı ve geç kalmış girişimi takip edebilir ve destekleyebiliriz.
Bu girişimin doğru planlanması ve sürdürülebilir olması sektör açısından çok faydalı olacak, daha sonraki süreçlere de ışık tutacaktır.
Tabi dijital yayıncılık (DPS) hamleleri ülkemizde de başlamışken ve bu yayıncılık platformu basılı yayıncılığa göre yaklaşık 50 kat hızla ilerlerken bizlerin basılı yayıncılık sorunlarını tartışıyor olmamız da biraz garip....
Ülkemizde 1990-1992 yılları arasında bilgisayar teknolojisi ile yaygınlaşmaya başlayan ve çok ciddi bir büyüme ile, istihdam ve katma değer yaratan bir sektör ile ilgili olarak neden hala bir birlik, dernek, oda, federasyon, bilirkişi kurumları, mesleki standartları oluşturulamayan bu sektörün en önemli sorunu sizce nedir?
Bu sorunlara ilave olarak eklemek istedikleriniz var ise lütfen benimle paylaşın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder